Obezite Nedenleri Nelerdir?

Obezite; Dünya Sağlık Örgütü tarafından oluşturulan, boy ile kilo verileri kullanılarak hesaplanan vücut kitle endeksinin 30 ve üzeri seyrettiği ciddi bir sağlık problemi. Halk arasında aşırı kilolu ya da şişman olarak tanımlaması yapılan bu hastalar için fiziksel görüntünün yanı sıra sosyal hayatta karşılaşılan engeller de büyük sorun yaratabiliyor. Obezite için bir bakıma modern toplumun hastalığı demek de mümkün. Her ne kadar altında yatan farklı kronik rahatsızlıklar olabilse de genel olarak yüksek stres düzeyi, teknolojinin ilerlemesi ile hareketlilikte yaşanan ciddi azalma, hızlı ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları ne yazık ki obezite üzerinde son derece önemli etkiye sahip. Bu nedenle de Amerika başta olmak üzere Avrupa’da birçok ülke de ciddi anlamda obezite ile savaş veriyor.

Toplum geneline bakıldığında obezite yaşının yıllar içerisinde orta ve ileri yaştan ergenlik ve hatta çocukluk dönemine kadar gerilediğini görmek mümkün. İlk olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1998 yılında obezite ile mücadele kılavuzları yayınlanarak bu hastalığın tedavisinin hem fiziksel hem de psikolojik olarak ne kadar önemli olduğunun altı çizilmişti. Yıllar içerisinde ülkelerin sağlık sistemlerinde obezite tedavileri ve hatta obezite cerrahisi önemli bir yer tutmaya başladı. Beraberinde ciddi sağlık sorunları da getiren bu önemli rahatsızlığın altında ise çok farklı hastalıklar ya da kötü alışkanlıklar bulunabiliyor.

Obezite Her Zaman Genetik Miras Olmayabilir

Yapılan çalışmalar obez kişilerin bu hastalığı çocuklarına aktarabildiğini gösteriyor. Ancak elbette bu kesinlikle değiştirilemez bir durum olarak görülmemeli. Erken çocukluk ve hatta bebeklik döneminde kazanılacak doğru beslenme alışkanlıkları sayesinde obeziteden uzak durmak mümkün olabilir. Özellikle yaşamının ilk aylarında anne sütü ile beslenen kişilerin obeziteye karşı hayata bir adım önde başlayabileceğini hatırlatmalıyız. Katı gıdaya geçiş dönemi ile birlikte sürdürülecek sağlıklı ve destekli beslenme ve ileri yaşlarda günlük rutinlere eklenecek spor alışkanlıkları da bu hastalıktan korunmanızı sağlayabilir. Genel olarak obezite ile sonuçlanan birtakım hastalıklar olabildiğini söylemek mümkündür. Bunlar;

  • Şeker hastalığı
  • Böbrek üstü bezlerinde görülen hastalıklar
  • Tiroit hastalıkları
  • Ağır depresyon ya da diğer klinik psikolojik hastalıklar olarak sayılabilir.

Yaşam Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin Obezite hastalarının büyük çoğunluğunda rastlanan yeme bozukluğunun yanı sıra hareketsiz yaşamın da kilo alma süreci üzerinde etkili olduğunu söyleyebiliriz. Asansör ya da yürüyen merdivenler yerine merdivenleri tercih etmek, kısa mesafelerde taşıt kullanımı yerine yürüyerek ulaşım sağlamak, fastfood gıdalar yerine dengeli ve besleyici öğünlerle beslenmek, televizyon ve bilgisayar başında geçirilen hareketsiz süreyi azaltarak yerine fiziksel aktivite içeren alışkanlıklar koymak obezite riskine karşı sizi koruyabilir. Kilo artışının önüne geçemiyorsanız öncelikli olarak endokrin uzmanlarından, diyetisyenlerden ve psikologlardan destek alabilirsiniz. Daha ileri aşamalarda ümitsizliğe kapılmak çözüm olmadığını düşünmek psikolojiniz üzerinde kötü etkiler bırakabilir. Obezite cerrahisinin bu gibi durumlarda iyi bir alternatif olabileceğini unutmayın.

Share your thoughts